Bilinmeyen
- İnsan Dediğin
Kimiz biz. Hatırladıklarımız mı yoksa şuandan mı ibaret kim olduğumuz. Tüm ömrümüzün toplamı mıyız, yoksa her an bir başkasına mı dönüşmekteyiz... Sahi ya hiçbir şey aynı kalmaz. Her şey değişir, dönüşür. Peki ya insan...
E. M. Cioran
- Öngörülmüş Felaket
Öngörülmüş bir felaket, sonunda başımıza geldiğinde, beklemediğimiz bir felaketten on defa, yüz defa daha ağır gelir. Korktuğumuz zamanlarda onu önceden yaşamışızdır; başımıza geldiğinde de, bu geçmiş acılar şimdikilere eklenir ve hepsi birlikte katlanılmaz bir azap yumağı oluşturur.
Nikos Kazancakis
- Zorba
Dünyayı bugünkü durumuna getiren nedir, bilir misin. Yarım işler, yarım konuşmalar, yarım sevdalar, yarım günahlar, yarım iyiliklerdir. Sonuna kadar git be insan...
Nikos Kazancakis
- Zorba
Hayatım boyunca sormuş olduğum bütün sorular, yanıtsız kalmakla bitmiyor, durmadan birbirine dolanıp vahşileşiyorlardı. En büyük umutlarım bile eşelenip uslandı.
Oya Baydar
- O Muhteşem Hayatınız
Yitirdiklerimin arkasından hiç konuşmadım bugüne kadar, benim tarzım değil. Eksikliğini hissettim mi yitirdiğim insanların, dostların, aşkların, duyguların. Eksilmelerini mutlak özgürlüğün bedeli saymış olmayayım...
Oya Baydar
- O Muhteşem Hayatınız
Görüyorsunuz, hayatta her şey birbirine bağlı, her şey bir bütün. Rastlantı yok aslında. Bağlantıları kavrayamadığımız, bütünün sırrına varamadığımız için rastlantıymış gibi geliyor bize.
Oya Baydar
- O Muhteşem Hayatınız
İki kişi arasında bir an olur bazen. Karşı karşıya durursunuz, birbirinize ulaşmak için çırpınırsınız, kurtuluşunuzun mutluluğunuzun birbirinize ulaşmakta olduğunu bilirsiniz ama başaramazsınız.
Oya Baydar
- O Muhteşem Hayatınız
Haksızlık ediyorum, kızgınım da ondan. Hala kızıp öfkeleniyorsam, yüreğimden söküp atamamışım demektir. Yokluğu içimi kanatıyorsa onu hala seviyorum, özlüyorum demektir.
Oya Baydar
- O Muhteşem Hayatınız
Bir an gelir insan yorulur. Yorulmuştur, eski günlerini özlüyor kendini yalnız hissediyordur belki ya da yaşamın muhasebesini yapıyor ve hesabı bir türlü kapatamıyordur.
Oya Baydar
- O Muhteşem Hayatınız
Kedi yerleşikliği sever, sahibine değil yerine bağlıdır. Zaten sahibi de olmaz kedinin, kendisini bakıp besleyeni sahip olarak değil hizmetkarı olarak görür, bazen de anne beller onu. Oradan oraya taşınmak, göçebelik kediye uygun bir yaşam değildir.
Oya Baydar
- O Muhteşem Hayatınız
Günlerdir kafa patlatıyorum, ne hata yaptım, onu neden kaybettim bulamıyorum. Kaybettim mi bunu da bilmiyorum. Ona dokunmama izin veren güç böyle bir düşüşü reva görmüş olamaz. Yollarımızın ayrılmadığını, ayrılmayacağını, garip bir şekilde de olsa kesişeceğini, hikayeyi birlikte yazmaya devam edeceğimizi hissediyorum. Belki de onu kızdıran tam da buydu işte, hikayesine dahil olmam...
Oya Baydar
- O Muhteşem Hayatınız
Benim de kendi gözlüğüm var, kendi özel tarihim, içinden çıktığım kültürün gözlüğü. Ama korkmayın onu size takmayacağım. Sadece işaret edeceğim görmeniz gerekeni. Yolu tarif edeceğim siz kendiniz bulacaksınız.
Oya Baydar
- O Muhteşem Hayatınız
İnsan kolay kolay vazgeçemez konforundan, alışkanlıklarından... Ya da vazgeçebilmek için ödenen bedele değecek daha değerli bir şey olması gerekir......
Oya Baydar
- O Muhteşem Hayatınız
Hani anlık bir duygu gelip göğsünüzün ortasına yapışır bazen, bir rengin ya da kokunun anısı... Neyin rengi, neyin kokusu bilemezsiniz ama yaşanıp bilinçaltınıza itilmiş bir ana geri dönersiniz. Hatırlamanın en uçucu, en tanımsız, serapa duyguya dönüşmüş biçimi. Öldükten sonra da böyle mi hatırlar insan yaşamı.
Oya Baydar
- O Muhteşem Hayatınız
Yaşamlar, olaylar, insanlar sıradanlaştı. Sıradan olanı yazmaya değmez ya da büyük yazar olmak gerekir sıradanı yazabilmek için. Ben hep vasat kaldım. Yazmakta vasat, çizmekte vasat, mesleğim olan müzikte de vasat.
Oya Baydar
- O Muhteşem Hayatınız
Şimdi düşünüyorum da, o çekmecelerin köşelerinde, albümlerin sayfaları arasında, eski sandık sepette aradığım, aslında kendimdi. Bugüne kadar hiç kurcalamadığım kendim..
Oya Baydar
- O Muhteşem Hayatınız
Halklar varlıklarını, kimliklerini korumak için her zaman silaha sarılmazlar. Daha önemli, daha derin bir şeye; inançlarına, kültürlerine, dillerine, tarihlerine sarılırlar.
Oya Baydar
- O Muhteşem Hayatınız
Kimse atalarının günahlarından sorumlu tutulamaz. Ne dört dağ içinde ne Türkiye coğrafyasında günahsız kul bulamazsınız. Dedelerimizin günahlarından sorumlu olmasak da kendi günahlarımızdan sorumluyuz. Bazen bilebilecekken bilmemek, farkında olabilecekken farkında olmamak da günahtır.
Oya Baydar
- O Muhteşem Hayatınız
Bazen dil, anlamanın önündeki en büyük engeldir. Kavrayışımızın ufkunu daraltır. Oysa dil, sadece sözcüklerin seslendirilmesi değildir, sadece birbirimizle anlaşma aracı değildir, anlamın aktarılmasının aracıdır.
Oya Baydar
- O Muhteşem Hayatınız
En fazla korktuğu, gidenlerin artlarında bıraktıkları boşluk. Yalnızlığa alışık, yalnızlıkla baş edebilir. Gidenin ardında bıraktığı boşlukla baş edemiyor..
