Filiz Özdem
- Rüya Bekleyen Adam
Hayat ve yalanlar üzerine büyük büyük laflar ederken dilimi ısırmalıymışım, bilemedim. Büyük laflar, dar eşiklerden geçermiş. O lafları edeni de yanında sürüklermiş.
Filiz Özdem
- Rüya Bekleyen Adam
Ağaç olmanın da bir kaderi vardır. Durur ve seyredersin. Hiçbir yere gidemezsin. Başını çeviremezsin, gözlerini eğemezsin. Çünkü ne çevrilecek bir başın ne de yere eğecek gözlerin vardır. Yine de her şeyi görür, hatırlarsın.
Stefan Zweig
- Olağanüstü Bir Gece
Yıllar sonra ilk kez yeniden gerçek anlamda yaşadığımı, duygularımın felçleşmiş, ama henüz ölmemiş olduklarını, tutkunun o sıcak kaynağının her şeye rağmen kayıtsızlığımın pas tutmuş yüzeyinin altında bir yerlerde gizlice akmayı sürdürmüş olduğunu hissettim.
Ahmed Arif
- Leylim Leylim
Ben bütün bu belki de manasız iç sıkıntılarından senin var olduğunu hatırlayarak sıyrılıyorum. Bir pınar, bir dağ suyu gibi dinlendiriyor, kandırıyorsun. Bu bakımdan gelmiş geçmiş ademoğulları içinde şüphesiz en şanslı durumdayım.
Stefan Zweig
- Amok Koşucusu
Ruhsal olarak korkunç bir durumdayım. Mutlaka biriyle konuşmak zorunda olduğum bir noktadayım. Yoksa mahvolacağım. Evet eğer ben anlatırsam bana yardım edemeyeceğinizi biliyorum. Ama bu suskunluk beni bir tür hasta etti.
Robin Sharma
- Ermiş, Sörfçü ve Patron
En büyük korkularının bulunduğu yer, aynı zamanda en çok gelişmenin seni beklediği alandır. İnsan hayatının tüm amacı da gelişmek olduğuna göre, korkunun sunduğu o harikulade fırsatı kucakla.
Stefan Zweig
- Kendileriyle Savaşanlar: Hölderlin, Kleist, Nietzsche
Açık bir çay içiyor ve hemen ardından yine o uzun, bitmek bilmeyen yalnızlık başlıyor, düşüncelerle baş başa kalıyor yine. Lambanın titrek ve isli ışığında saatlerce ama saatlerce uyanık halde oturuyor, o aşırı gergin sinirleri bir türlü gevşeyip yumuşak bir yorgunluğa izin vermiyor.
Chuck Palahniuk
- Gösteri Peygamberi
Hala dünyanın gün geçtikçe düzeldiğine inanmak istiyorum ama gerçekte durumun öyle olmadığının farkındayım. İnsanlığın biraz olsun iyiye gitmesini istiyorum ama biliyorum ki bu da gerçekleşmeyecek. Yine de insan bir şeyler başarabileceğine inanmak istiyor.
Ahmet Hamdi Tanpınar
- Mahur Beste
Bütün bu insanlar yaşamışlardı. Kendisi de yaşayabilirdi, yaşamasını isterdi. Fakat bir yığın düşünce, inandığı birçok şey onu bundan mahrum ediyordu...
Ahmet Hamdi Tanpınar
- Mahur Beste
Antikacı dükkanlarında, üzerinde mazinin, yaşanmış zamanın izlerini taşıyan ve bu izlerle güzelliği değerleri artan, hülasa zaman ve insan tecrübesini kutsi bir büyü gibi kendi varlıklarında taşıyan bir yığın eşya vardı.
Ahmet Hamdi Tanpınar
- Mahur Beste
Ben insandan elinde olmayan şeyleri istemem. Mesela şu boyunu iki karış uzat, demeyeceğim. Allah seni öyle yaratmış, öyle kalacaksın. Biraz daha uzun boylu, biraz daha adama benzer olsaydın elbette daha iyi olurdu. Fakat bu senin elinden gelmez. Bari elinden gelenleri yap.
Ahmet Hamdi Tanpınar
- Mahur Beste
Bütün bu geçici duygular, isyanlar tükenince, kuvvetli akıntının alıp götürdüğü bir sandal gibi onun peşinden yürür, gerçekten kendisine ait bir bakışını, bir gülüşünü yakalayabilmek için çırpınır dururdu.
Ahmet Hamdi Tanpınar
- Mahur Beste
Kaç defa kızı gibi sevdiği gelininin eski bir besteyi dinlerken birdenbire yüzünün değiştiğini, ürperdiğini, yakalanması imkansız olan bir şeyi yakalamak ister gibi ta içten çırpındığını görmüştü.
Ahmet Hamdi Tanpınar
- Mahur Beste
Şimdi enkaz arasında gördüğümüz insanlara benziyoruz. Bir yığın kül, kararmış direk, paslı demir, yer yer tüten duman, iş ve çamur içinde işte bulduğumuz şey. Şimdi sen istediğin kadar bu artıklarla yeni bir şey yapmaya çalış, istediğin kadar şarkı söyle, eski dünyamızı sev, ona bağlı yaşa. Sihirli nefes kaybolduktan sonra elindeki çer çöp yığınından ne çıkar. Hatta hatıran da kalan şey bile bir işe yaramaz.
Ahmet Hamdi Tanpınar
- Mahur Beste
Bir yığın zavallılık içinde yüzüyordu. Hiçbir zaman tek başına mevcut olmayacak, daima ikinci ve orta kalacak, uçmak nasip olmadan sürünecekti. Bununla beraber, onun da bir hayatı, bütün eksikliklerinin ve sakatlıklarının farkında olduğu, birtakım küçük hareketler, meraklar ve üstüne düşmelerle kaçtığı, avutmaya çalıştığı bir hayatı vardı.
Ahmet Hamdi Tanpınar
- Mahur Beste
Sizi unuttuğuma, yarım bıraktığıma gelince; bu düşüncenizde sadece haksızsınız... İçimde o kadar kuvvetle yaşıyorsunuz ki istesem de sizi bırakamam...
Ahmet Hamdi Tanpınar
- Mahur Beste
Istırap insanoğlu için gündelik ekmek, ölümse sadece bir kaderdi, ikisinden de kaçılamazdı. Asıl dava, derin bir şekilde yaşamak ve kendi kendisini gerçekleştirmek, ölümlü hayata şahsi bir çeşni vermekti.
Oscar Wilde
- Dorian Gray’in Portresi
Kişinin kendi kendini suçlaması doyum verici bir lükstür. Kendimizi suçladığımız zaman başka hiç kimsenin bizi suçlamaya hakkı yokmuş gibi gelir. Kişiyi günahtan arındıran itirafın kendisidir, yoksa günah çıkartan papaz değil.
William Irwin
- Matrix ve Felsefe
Eğer felsefe, yalnızca felsefecilerin yazdıklarıyla ve profesörlerin hayatlarıyla sınırlı tutulsaydı, birçok insanın yanlış bir şekilde inandığı gibi sıkıcı ve kuru bir disiplin olurdu. Fakat felsefe her yerdedir, herkesin hayatıyla ilgilidir ve herkesin hayatını aydınlatabilir.
William Irwin
- Matrix ve Felsefe
Zihin için bir hapishaneden daha kötü olan şey, bir zihin hapishanesidir. İçinde olduğunu bilmez, bu yüzden de kaçma isteği duymazsınız. Böyle bir hapishanenin içinde olan bir insan, özgür bırakıldığını nasıl anlayabilir ki...